IQNA

İslam: kölelerin özgürlüğünün ve insan onurunun sesi

13:34 - December 06, 2023
Haber kodu: 3482632
TAHRAN (IQNA) – İslam öncelikle köleliği insanlık dışı olarak nitelendirerek köleliğin ortadan kaldırılması için gerekli koşulları yaratmış ve yasal düzenlemeler yapmıştır. Kademeli olarak kölelerin özgürleştirilmesini gündeme getirmiştir.

Kölelik bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması anlamında olup MÖ 3500 kadar uzanan çok eski tarihlerden beri savaşta esir düşenler, ağır suç işleyenler, borcunu ödeyemeyenler, korsanlar tarafından kaçırılanlar köle kabul edilmiş ve köle pazarlarında satılmıştır.

Kölelik klasik haliyle Antik Yunan ve Roma’da gelişti. Yunanlıların bazı insanların doğal köle olarak doğduğunu iddia eden bir kölelik teorisi bile vardı. Ancak Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Avrupa’daki geleneksel kölelik sistemi yavaş yavaş ortadan kalktı. Danimarka, 1792’de geleneksel köleliği yasaklayan ilk Avrupa ülkesiydi. 19. yüzyılın başlarında Britanya ve ABD de köle ticaretini yasakladı.

Kölelik Afrika ve Asya’da da mevcuttu ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi köleliği ve her türlü köle ticaretini yasaklayana kadar geniş çapta kabul görüyordu. 20. yüzyılda dünyanın tüm ülkeleri geleneksel kölelik sistemini kaldırdı. Ne yazık ki kölelik modern haliyle varlığını sürdürüyor. İnsanları zorla ağır işlerde çalıştırma ve insan ticareti gibi.

İslam’ın gelişi ve kölelik

Kölelik İslam’dan önce dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi Suudi Arabistan’da da yaygındı. İnsanlar savaş, iş gücünü kullanmak üzere zorla çalıştırma, adam kaçırma ve yoksulluk gibi çeşitli nedenlerle köleleştirildi. Köle sahipleri kölelerini sömürerek onlara bir mal-mülk muamelesi yapmıştır. İslam Peygamber’inin eşitlik ve kardeşlik dinini yaymasıyla, Suudi Arabistan da dahil olmak üzere İslam topraklarında, kafirlerin esirleri ve kölelerden doğan çocuklar hariç olmak üzere her türlü kölelik yasaklandı.

İslam o dönem toplumunun dokusuyla iç içe olan ve derinden yerleşen köleliği ortadan kaldırmak için zamanında ve kademeli adımlar atmalıydı. Çünkü küresel bir yapıya sahip olan kölelik İslam devletinin geniş coğrafyasında bir gün içinde dağılması birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olabilirdi. Bu nedenle İslam, köleliğe kalıcı bir kurum olarak değil, yalnızca geçici bir zorunluluk olarak hoşgörü göstermiştir. Toplum, herkesin aynı insan haklarından yararlandığı yeni bir yaşam biçimini kabul etmeye uygun değişim ve dönüşümlerle hazırlanmalı, kölelerde efendilerinin tahakkümü ve bağımlılığı olmadan bir hayata başlayabilecek kadar zihinsel olarak hazırlanmalıydı.

Kur’an’da kölelerle ilgili en az 29 ayet nazil olmuştur. Bunlar çoğunlukla kölelerin özgürleştirilmesi, kadın kölelerle cinsel ilişkiye ilişkin kurallar ve kısıtlamalar vb. konuları içermektedir. Kur’an hükümleri o dönemde kölelik uygulamasına iki büyük değişiklik getirdi. Biri kölelerin özgürleşmesini teşvik etmek, diğeri ise özgür insanların köleleştirilmesini yasaklamaktı.

İslam, köleler için “köle” ve “hizmetçi” kelimelerini kullanan dönemin insanlarının yanlış alışkanlıklarına da karşı çıkmıştır. Müslümanlar, kölelere kız veya erkek kardeş demeleri tavsiye edilmiştir. Köleler için  insan haklarına saygı gösterilmesi yönünde tavsiyeler, Suudi Arabistan’daki kölelik sisteminin geleneksel çehresini değiştirdi. İslam, uluslararası yasaların kabul edilmesinden önce  eşitlik, doğuştan gelen haysiyet ve onurunu tebliğ etmiştir.

Allah’ın Resulü ve  Ehl-i Beyt (a.s), kölelere son derece saygı göstermiş ve onlara özel haklar tanımıştır.  İmam Rıza (a.s) köleleriyle aynı sofrada yemek yerdi. Rivayete göre, Hz Ali (a.s) bir defasında kölesi Kanber’e, biri bir dirheme, diğeri iki dirheme olmak üzere iki elbise almasını emretmişti. Kanber elbiseleri satın aldı ve Hazret’e verdi. Hz Ali (a.s) pahalı elbiseyi Kanber’e verdi, ucuz olanı da kendisine aldı. Kanber bunun nedenini sorunca Hazret şöyle dedi: “Ben yaşımı geçtim ve bu elbise bana yeter. Ama sen gençsin ve daha iyi kıyafetlere ihtiyacın var."

İmam Rız’nın (a.s) “Kim, başka çaresi olmayan bir köleyi azat ederse, o azat edilmiş köleye artık ihtiyaç kalmayıncaya kadar destek olmak onun sorumluluğundadır” dediği rivayet edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ‘Kölelerinize yediğinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin” buyurmuştur.

İslam kölelik sistemi ile nasıl mücadele etti

“İslam’da kölelik kavramını çağdaş dünyanın gereklerine göre keşfetmek” (üç aylık Kamu hukuku makaleleri dergisi, 2. ayı, 2017) Farsça makalesinin yazarı, İslam’ın kölelik sistemini nasıl ele aldığını inceledi. Yazar Kur’an ayetlerine dayanarak köleliğin kaldırılmasının ilk adımlarında başkasının kölesi olmanın kesinlikle yasaklandığına ve insan onuruna aykırı görüldüğünü savunur. Örneğin Al-i İmrân suresi 80. ayeti: “Ve o peygamberin size melekleri ve peygamberleri rab edinmenizi emretmesi de (düşünülemez). Müslüman olmanızdan sonra size inkârcılığı emreder mi hiç?”

İslam köleliği ortadan kaldırmak için ilk olarak  insanın özgürlüğü ve her bireyin kişiliğinin bağımsızlığı ve her türlü köle-efendi ilişkisinin reddedilmesi konusunda gerekli koşulları yaratmıştır. Kur’an’nın Beled, Mücadele, Mâide ve Nisâ suresinde bu konudan söz edilmektedir.

İslam’ın zuhur ettiği dönemde bir başka başarısıda savaş esirlerinin ve kölelerin haklarının korunmasıydı. Köle sahiplerinin onlara kötü davranmasına sınır ve yasaklar getirilmiştir. Müslümanlara okuma yazma öğretmeleri veya fidye ile özgürlüklerini satın almaları gibi köleleri özgürleştirmenin çeşitli yollarını tekliff etmişlerdir. İslam dini insan haklarına saygı gösterilmesi tavsiyesinin yanısıra pratik tedbirler ve hukuki emirleri de şöyle sıralar:

Kölelik alanına yeni kölelerin girmesine karşı mücadele

İslam o dönemde yaygın olan köle alma yollarını engelleyerek yeni kölelerin ortaya çıkmasını engellemiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) insanların en kötüsünün, insanları satanlar olduğunu söylemiştir. İslam bu olguyla kültürel olarak mücadele etmiş ve çeşitli yöntemlerle sınırlamaya çalışmıştır. Bu düzenlemelerle toplumda kalan köle ve hizmetçilerin büyük bir kısmı köle veya Afrika ve benzeri bölgelerden köle tacirleri ve tüccarlar tarafından esir alınanlardı.

Kademeli olarak özgür olmaları

Kölelerin uzun süre efendilerinin kontrolü ve onlara bağımlı yaşamları neticesinde deneyimsiz ve vasıfsız hale geldiklerinden dolayı aniden serbest bırakılmaları ekonomiyi ve toplumu bozabilirdi. İslam bu konuyu göz önünde bulundurarak kölelerin kademeli olarak serbest bırakılması planını sundu. Kur’an-ı Kerim kumarı çalıntı malın alınıp satılmasını yasaklayarak ve iflas eden borçlular için özel kanunlar koyarak bazı kölelik türlerini ortadan kaldırdı. Mevcut kölelerin kademeli olarak özgürleşmesi için de kölelerin evlenmesi konusuna önem vermiştir. Kölelerin özgürleşmesine zemin hazırlanması için kölelere maddi yardım yapılması gibi çözümler önermiştir.

4185290

Etiketler: islam ، İnsan hakları ، özgürlük
captcha